Search on this blog

Search on this blog

Çift ve aile terapisi, iki ya da daha fazla kişinin yer aldığı ilişkisel sorunları anlamak, çözmek ve iletişimi güçlendirmek amacıyla uygulanan profesyonel bir danışmanlık sürecidir. Bu terapi biçimi, çiftler arasında yaşanan iletişim problemleri, güven kaybı, ihanet, öfke kontrolü gibi durumlar kadar; aile içi çatışmalar, kuşaklar arası anlaşmazlıklar ve çocuklarla yaşanan iletişim sorunları gibi durumlarda da etkili bir çözüm yoludur. Terapi sürecinde amaç, tarafları suçlamaktan çok, tarafların birbirini anlamasını, empati kurmasını ve sağlıklı iletişim becerileri geliştirmesini sağlamaktır. Her bireyin ilişkiye getirdiği farklı beklentiler, değerler ve geçmiş deneyimler ele alınarak bütüncül bir yaklaşım geliştirilir.

İlişkiler doğal olarak zaman içinde iniş çıkışlar yaşar. Ancak bu dalgalanmalar kalıcı çatışmalara, uzaklaşmalara ya da duygusal kopukluklara dönüştüğünde, profesyonel destek almak ilişkinin sağlığı açısından önemlidir. Çift ya da aile üyeleri, terapi süreci sayesinde kendilerini daha açık ifade etmeyi ve karşı tarafı yargılamadan dinlemeyi öğrenir. Bu kazanımlar hem ilişkilerin kalitesini artırır hem de bireylerin kendi iç dünyalarında da denge kurmalarını kolaylaştırır.


İlişkilerde Sorunlar Nereden Kaynaklanır?

Çiftler ve aile üyeleri arasındaki sorunlar genellikle iletişim eksikliğinden, beklentilerin örtüşmemesinden ya da geçmişte biriken çözülmemiş meselelerden kaynaklanır. Eşler arasında zamanla oluşan kırgınlıklar, konuşulmadık duygular ya da bastırılmış öfke birikir ve uygun bir dille ifade edilmediğinde çatışmalara dönüşebilir. Aynı şekilde aile içinde rollerin net olmaması, kuşaklar arası değer farklılıkları ya da ekonomik sorunlar da çatışma alanları yaratabilir. Özellikle çocukların büyüme sürecinde yaşanan kriz dönemleri, ebeveynler arasında farklı bakış açılarına neden olabilir.

Terapide bu sorunların sadece yüzeydeki şekline değil, altında yatan duygusal dinamiklerine de odaklanılır. Örneğin, sürekli tartışan bir çiftin temel sorunu anlaşmazlık değil, anlaşılmama hissi olabilir. Ya da bir çocukla iletişim kuramayan ebeveyn aslında kendi çocukluğunda yaşadığı eksiklikleri fark etmeden tekrar ediyor olabilir. Terapist bu dinamikleri ortaya çıkarmak ve her bireyin kendi rolünü anlamasını sağlamak için tarafsız bir rehberlik sunar. Böylece sadece sorunlar değil, ilişkilerin temeli de yeniden inşa edilir.


Terapide Hangi Konular Ele Alınır?

Çift ve aile terapisine başvuru sebepleri oldukça çeşitlidir. İlişkide yaşanan duygusal mesafe, sadakatsizlik, öfke patlamaları, iletişim sorunları, evlilik öncesi çatışmalar gibi konular çift terapisinin sık ele aldığı alanlardandır. Aile terapisinde ise ebeveyn-çocuk çatışmaları, boşanma süreci, kayıp ve yas dönemi, kardeş rekabeti, bağımlılık sorunları ya da aile bireylerinden birinin ruhsal hastalığı gibi durumlar ön plandadır.

Çift ve aile terapisinde sık çalışılan bazı başlıklar şunlardır:

  • İlişkide güven sorunları ve sadakatsizlik

  • Ebeveynlik tarzı farklılıkları

  • Duygusal mesafe ve kopukluk

  • Aile bireyleri arasında rol çatışmaları

  • Çocuklarda davranış problemleri ve sınır sorunları

  • Ekonomik stresin ilişkilere etkisi

Bu konular terapi sürecinde açık ve güvenli bir iletişim ortamında ele alınır. Her bireyin düşüncelerini ifade edebileceği bir zemin oluşturulur ve çözüm yolları birlikte aranır.


Terapi Süreci Nasıl İlerler?

Çift ya da aile terapisi genellikle haftada bir yapılan 60-90 dakikalık seanslarla yürütülür. İlk seanslarda terapist, tarafların temel sorunlarını, ilişki dinamiklerini ve hedeflerini anlamaya çalışır. Her bireyin sesi eşit derecede önemlidir. Taraflar arasında hakemlik yapmak yerine, terapist rehberlik eden ve süreci yapılandıran bir rol üstlenir. Tarafların birbirini daha önce duymadığı şekilde dinlemesi ve anlaması için güvenli bir alan sağlanır.

Terapi sürecinde çoğu zaman geçmiş olaylara da dönülür; çünkü bugünkü çatışmaların kökeni çoğu kez geçmişte yatan çözülmemiş duygulara dayanır. Terapi sadece çözüm üretmek değil, ilişkide duygusal yakınlığı yeniden kurmak ve bireylerin kendi rollerini fark etmelerini sağlamak için de bir fırsattır. Bu süreçte taraflar yeni iletişim becerileri kazanır, birbirlerine karşı daha empatik ve yapıcı bir tutum geliştirirler. Sonuç olarak, sadece sorunlar değil, ilişkilerin temel yapısı da güçlenmiş olur.


Terapide Hangi Yöntemler Kullanılır?

Çift ve aile terapisinde kullanılan yöntemler, terapistin yaklaşımına ve danışanların ihtiyaçlarına göre şekillenir. İlişkisel Bilişsel Davranışçı Terapi, taraflar arasındaki düşünce-davranış kalıplarını analiz etmeye odaklanır. Duygu Odaklı Terapi (EFT), eşler arasındaki duygusal bağın yeniden güçlendirilmesini hedefler. Yapısal Aile Terapisi ise aile bireyleri arasındaki rollerin, sınırların ve hiyerarşilerin yeniden düzenlenmesini sağlar. Her yöntemin amacı, iletişimi sağlıklı bir hale getirmek ve ilişkiyi iyileştirmektir.

Kullanılan bazı etkili yaklaşımlar:

  • Duygu Odaklı Çift Terapisi (EFT)

  • Bilişsel Davranışçı Çift Terapisi (BDT)

  • Yapısal Aile Terapisi

  • Sistemik Aile Terapisi

  • Gottman Çift Terapisi Teknikleri

Terapist, süreci kişiye ve ilişkiye özgü olarak tasarlar. Amaç, her bireyin ilişkide daha dengeli, bilinçli ve açık bir iletişim kurmasını sağlamaktır.


Terapi Her Zaman İlişkiyi Kurtarır mı?

Her terapi süreci çiftin ya da ailenin ilişkisini “kurtarmak” amacıyla başlamayabilir. Kimi zaman ilişki bir yol ayrımına gelmiştir ve bu ayrılığı en sağlıklı şekilde yönetmek için terapiye ihtiyaç duyulur. Terapist bu süreçte de tarafsız kalır, duygusal olarak yıpranmaların önüne geçilmesine yardımcı olur. Boşanma, ayrılık ya da ebeveynlik rolünün yeniden yapılandırılması gibi zor süreçlerde terapi, bireylerin daha sağlıklı kararlar almasını sağlar.

Ancak çoğu durumda terapi, taraflar arasında kopmuş olan bağı yeniden kurar. Taraflar birbirini yeniden tanıma ve anlama fırsatı bulduklarında ilişki daha güçlü bir temelde ilerlemeye başlar. Özellikle çiftler, sorun çözmenin yanında duygusal bağlarını tazelemeyi de öğrenirler. Terapi süreci gerçekçi, samimi ve dönüşüm odaklı olduğunda kalıcı etkiler bırakır.

Her ilişki zaman zaman zorluklar yaşar, ama bu zorluklar gelişimin önünü açan fırsatlara da dönüşebilir. Çift ve aile terapisi, sadece sorunları çözmek için değil, ilişkileri daha sağlıklı, güçlü ve anlamlı hale getirmek için bir adımdır. Konuşulamayanların konuşulabildiği, duyguların yer bulduğu, anlaşmazlıkların empatiyle çözülebildiği bir alan sunar.

Pazartesi - Cuma: 09:00 - 18:00
Haftasonu: Kapalı

Sakarya

0545 512 97 21
[email protected]